Ben
Laçkalığın mayasında vardır;
Dağılmışlık, savrukluk, bitmişlik...
Ruhum bunlarla kirleniyor
Yağan sağanakla birlikte
Temizleneceğimi umarak
Alemi tavaf ediyorum,
Pejmürde mintanıyla
ihtiyar dostum karşılıyor beni
Emrediyorum:
Eskimiş şarap koyun, içelim
Kaderin sillesi eşlik edecek bana
Gençliğime vurgun yapacağız!
Derhal getiriyorlar,
Bir yandan da dumanlar bir fahişe gibi ciğerime işliyor
Mamafih itiraz etmeden ram oluyorum
Çünkü izmaritler sadıktır
Tekrar bağırıp çağırıyorum;
Sizler bir bukağıya bağlanmış sefillersiniz
Ve hazin zindanlarınızda çürüyüp göçeceksiniz
Beni kendinizle karıştırmayın
Ben özgürüm
Ben
ben nöbetçisi olduğum sokakların
ruhumu kamçıladığı o serseriyim
Ben kendi krallığının hükümdarıyım
Hapsolduğunuz sınırlarınız, benim surlarımla denk düşemez
Ben surları bile aşarım ama siz basit sınırlara bile tabisiniz
Ben ufukların ötesiyim
Ben, ben...
Yorumlar
Yorum Gönder